Asitan Ne Demek? Hayatımıza Nasıl Girdi?
Asitan kelimesini duymayan pek kimse yoktur, değil mi? Ama eminim çoğumuz bu kelimenin ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyoruz. Şahsen, ilk kez asitanı duyduğumda, bir bitki ya da kimyasal bir madde zannettim. O kadar da yanlış değildim aslında, çünkü kelimenin kökeni gerçekten kimyaya dayanıyor. Ama gelin, hikâyesini biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Asitan Kelimesi Nereden Geldi?
Asitan, aslında bir kimyasal bileşiğin adıdır. Kimya dersinden hatırlayacak olursak, asitanlar, asidik özellik gösteren ve genellikle bir oksijen atomu içeren bileşiklerdir. Fakat, bu kelimeyi sadece bilimsel literatürde değil, günlük yaşamda da duyduğumuzu fark etmişsinizdir. Bunun sebebi, asitanın özellikle tıp ve gıda sektöründe sıkça kullanılıyor olmasıdır.
Ancak asitan, Türkiye’de başka bir anlamda daha popülerleşmiş durumda. Genellikle gençlerin, şehir hayatında karşılaştıkları zorluklar ve kendilerini ifade etme biçimlerini anlatırken kullandıkları bir terime dönüşmüş. Bu anlam, “aciz” ya da “düşkün” gibi tanımlamalara yakın. Şimdi, bu terimi daha yakın zamanda nasıl keşfettiğimi ve çevremdeki insanlarda nasıl bir yankı uyandırdığını anlatayım.
Asitan, Gençlerin Gündelik Konuşmalarında
Ankara’da, başkentte yaşıyorum. Bir sabah ofise gitmek için otobüse bindiğimde, arka sıradaki gençlerin arasında konuşmalarına kulak misafiri oldum. “Bu işler öyle kolay değil asitan, el birliğiyle çözmek gerek!” diyen birini duydum. O an, ne demek istediğini anlamadım. Hemen telefonumu çıkardım, kelimeyi aratmaya başladım. Ve işte, asitanın hayatıma nasıl girdiğini fark ettim.
Gençler arasında bir tür “hayal kırıklığı” ya da “çaresizlik” hissiyatını ifade eden bir kelime halini almış. Bu, sıradan bir günün parçası haline gelmiş, ama aynı zamanda bir kesimin toplumsal baskılar altında yaşadığı baskıyı da yansıtıyor. Yani aslında asitan, sadece kelime değil, bir kavram. Sadece iş hayatında ya da okulda değil, her alanda “yeterli olamama” duygusunu anlatan, toplumda giderek artan bir olguyu temsil ediyor.
Asitan’ı Günlük Hayatta Ne Zaman Kullanıyoruz?
Bir gün, ofiste, sıkı bir toplantı sonrası arkadaşım Mert, kendini oldukça yorgun hissediyordu. “Bu kadar mı iş yükü olur be! Artık asitan oldum, ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Ve biz de hep birlikte kahkahalar attık, ama altında yatan anlamı düşündüğümde, gerçekten de hayatın zorluklarının bir yansımasıydı. Mert’in söyledikleri, iş dünyasında neredeyse her gencin deneyimlediği bir şey. Çalışma hayatı, hedefler, başarı baskısı derken, insanlar zaman zaman gerçekten “yetersiz” ya da “yapamayacak durumda” hissedebiliyor.
Ve işte, bu noktada asitan kelimesi devreye giriyor. Bu kelime, sadece duygusal bir tepki değil; toplumsal bir dinamiğin de dışa vurumu. Bugün birçoğumuz, beklentilerin çok yüksek olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Sosyal medya, mükemmeliyetçilik, ideal kariyer ve ilişkiler; bunların hepsi, insanın içsel bir “yetersizlik” duygusu yaşamasına neden olabiliyor. Gençlerin sıkça kullandığı bu terim, bir tür başkalarına karşı duyulan sıkışmışlık ve yalnızlık hissinin de dışa vurumu olabilir.
Asitan ve Zamanımızın Toplumsal Dinamiği
Hadi gelin biraz da toplumsal bir bakış açısıyla değerlendirelim. Ekonomi okumuş birisi olarak, Türkiye’deki iş gücü piyasasında gençlerin yaşadığı zorluklar bana her zaman dikkat çekici gelmiştir. Özellikle 20’li yaşlarındaki bireylerin çalışma hayatına atılmadan önce karşılaştıkları “gerçek” dünyayı algılama güçlükleri, bir tür asitanlık durumunu doğurabiliyor. Üniversiteyi bitirip mezun olduktan sonra bir işe girmeye çalışmak, o kadar da kolay olmuyor. Gençler, çoğu zaman, “Ben ne yapacağım?” sorusuyla karşı karşıya kalıyor.
Sadece iş bulma mücadelesi değil, aynı zamanda yaşamın diğer alanlarında da benzer bir hissiyat oluşuyor. Ailenin, toplumun ya da arkadaş çevresinin beklentileri arasında sıkışan birçok genç, bir noktada asitan hissini duymaya başlıyor. “Beni kimse anlamıyor, ben nereye gideceğim?” duygusu çok yaygın. Herkesin hayatını mükemmel şekilde sürdürüyor gibi göründüğü bir dünyada, kendi eksikliklerini görmek ve kabul etmek bazen gerçekten çok zor.
Sonuçta: Asitan, Hayatın Bir Parçası
Asitan, aslında basit bir kelime gibi görünebilir, ama içindeki derin anlamlar oldukça fazladır. Sadece kimyasal bir bileşiği değil, aynı zamanda çağımızın ve toplumumuzun bir yansımasını ifade eder. Bu kelime, sadece bir duyguyu değil, bir yaşam tarzını, bir dünya görüşünü anlatıyor.
Bu yazıyı yazarken, ofisteki arkadaşlarımın birçoğuyla daha fazla konuşmaya başladım ve “asitan” kelimesinin etrafında oluşan söylemleri daha net gözlemlemeye başladım. Belki de hayatın zorluklarıyla başa çıkabilmek için bazen bu tür kelimeler kullanmak gerekiyor. Bazen, kelimeler gerçek duyguları ifade etmenin, başka insanlarla bağ kurmanın en iyi yolu olabiliyor.
Asitan, aslında hayatın bizlere sunduğu baskılarla başa çıkma biçimlerinden sadece birisi. Ama asıl önemli olan, bu duyguyla nasıl başa çıkacağımızı bilmek ve bir adım daha ileri gitmek.